Sevgili zaman; İşte şimdi tamda burada biraz dur olur mu? 

 


Bir zeytin ağacı altında, cırcır böcekleri kulağımda hafif 

 

esinti…

Zeytin ağacının kutsal ağaç olduğunu hepimiz biliyoruz, güneşten mayışmış, zeytin huzurunu yaşarken nedense ruhsal anlamda da insanoğluna iyi geldiğini düşündüm.

Zeytinin mitolojik hikayeleri ise anlatmakla bitmez , son 2 saattir zeytinin mitolojik hikayelerini okuyorum , okuyorum, okuyorum…..

.

Güneşin verdiği tembellikten olsa gerek araştırma yaparken bir de baktım ki severek takip ettiğim apelasyon.com konuyu o kadar güzel derlemiş ki bunun üzerine söz söylemenin anlamsız olduğunu düşündüm:)

Bu arada bilen bilir bilmeyen için minik bir dip not ailem Ayvalık/ Altınova’da yaşıyor, bizde gelenekseldir, bayramlar, özel günler aile ile karşılanır , kutlanır. 

nerde o eski bayramlar diye dertlenip  yıldızlı otellerde yayılandan değiliz:) 

( lafımı da inceden dokundurdum:) ) 

bahçedeki zeytin ağacının altında sabah kahveleri içilir, herkes dağılır ben o ağacın altında kalırım, akdenizliyiz severiz siestaları 🙂 ( ablama göre ise akdenizlilikle alakası yok, tembelim 🙂 , napalım beni de böyle yaratmış 🙂 

neyse gelelim konumuza okurken daha önceden de bildiğim ve sevdiğim  bir kaç  hikaye ise şöyle ; 

* Zeytin bütün ağaçların ilkidir …

“Olea prima omnium arborum est..”

Efsaneye göre Havva ile birlikte yasak meyveyi yiyerek cennetten kovulan Adem, 930 yaşındayken öleceğini hisseder ve Tanrı’dan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını dilemeye karar verir. Bu konuda oğlu Şit’i (ŞİT: Kuran’da ismi geçmeyen peygamberlerden biridir. Adem’den sonra dünyaya gönderilen ikinci, dünyada doğan ilk peygamberdir. Yahudi, Hristiyan ve İslam inancına göre Adem peygamberin üçüncü oğludur. Kabil’in Habil’i öldürmesinden 5 yıl sonra doğmuştur. Diğer kardeşlerinin aksine Şit ikiz olarak değil, tek başına doğmuştur. Şit’in bir ismi de Şis’tir. Şis, İbranice Allah’ın hibesi anlamına gelmektedir.) görevlendirir ve onu cennet bahçesine gönderir. Bahçenin bekçiliğini yapan melek Şit’in duası üzerine İyi Kötü Ağacı’ndan aldığı üç tohumu ona verir ve babasını gömmeden önce tohumları onun ağzına koyması gerektiğini söyler. Adem kısa bir süre sonra ölür ve Tabor Dağı (Tabor Dağı: İsrail’in kuzeyinde, eskiden Galile olarak anılan ülkede yer alan bir dağ) yakınındaki Hebron Vadisi’ne gömülür. Adem’in gömüldüğü yerde yeşeren üç ağaç zeytin, sedir ve servi’dir. Tanrı ve insan arasında barış sağlanmıştır. Zeytin ağacının yetiştirilmesi ve bakımı oldukça zordur. Ama zeytin ağacı, insanoğlunun bu emeğinin karşılığını cömertliğiyle öder.

* Nuh Tufanı ;

“…ve insanlık zeytinle yeniden doğar.”

Eski Ahit’te yer alan efsanelerden biri, Hazret-i Nuh ve

tufandan bahseder. Yarattığı âdemoğlunun yeryüzüne 

kötülük tohumları saçtığını gören Tanrı, onu bir tufanla 

cezalandırmaya karar verir. Ve Hazret-i Nuh’a bir gemi 

yapmasını, bu gemiye her temiz hayvandan erkek ve dişi 

yedişer, her temiz olmayan hayvandan erkek ve dişi 

ikişer ve kuşlardan da erkek ve dişi yedişer tane almasını 

söyler. Ardından büyük tufan başlar, Hazret-i Nuh 

ve gemisindeki canlılar hariç, yeryüzü üzerinde yaşayan 

her şey silinir. Tufan durulduğu zaman Hazret-i Nuh, 

suların çekilip çekilmediğini anlamak için geminin 

penceresinden bir güvercini güneşin battığı yere doğru 

salar. Sular çekilmediği için güvercin gemiye döner. Hz. 

Nuh, yedi gün sonra güvercini tekrar salar. Güvercin bu 

sefer, ağzında yeni koparılmış zeytin yaprağıyla gelir. O 

zaman Nuh, suların yeryüzünden çekildiğini anlar. 

Ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin, o günden bu 

güne, ümidin, bolluğun, esenliğin ve barışın simgesi 

olur. Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı 

ise ölümsüzlüğün…

yazının devamını ve o muhteşem derlemeyi okumak için aşağıdaki linke gitmeniz yeterli…

Ben  biraz daha zeytin, rüzgar ve cırcır böceği sesi dinleyip, ruhumu besleyeceğim:)

http://apelasyon.com/Yazi/97-olumsuz-agac-zeytin-kutsal-toren-derleme

bbb bbbb